Gazze’de 600 günü aşan çatışmalar, sağlık sistemini tamamen iflas noktasına getirdi. Bölgedeki Sağlık Bakanlığı’nın 28 Mayıs’ta yayınladığı son rapor, sağlık hizmetlerinin neredeyse durma noktasına geldiğini ortaya koyuyor. Yaşananlar sadece savaşın askeri sonuçları değil; aynı zamanda sivillerin temel sağlık haklarının büyük bir krizle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

HASTANELER VE SAĞLIK MERKEZLERİ KAPANDI

Gazze’de toplam 38 hastane bulunuyordu; ancak bugün bu hastanelerin 22’si artık hizmet veremiyor. Yani hastanelerin büyük çoğunluğu savaş nedeniyle kullanılamaz hale geldi. Aynı şekilde, 105 birincil sağlık merkezinden sadece 30’u aktif durumda çalışıyor. Bu da demek oluyor ki halkın temel sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak merkezlerin büyük bölümü kapandı veya zarar gördü.

Ameliyathaneler de savaşın etkisinden nasibini aldı. 104 ameliyathaneden yalnızca 50’si, çok zor koşullarda hizmet verebiliyor. Hastanelerde yatak kapasitesi de yetersiz kalıyor. Yatak doluluk oranı %106’yı geçmiş durumda, yani hastalar yatak bulunmadığı için yerlere yatırılarak tedavi edilmeye çalışılıyor. Bu durum, sağlık personelinin işini zorlaştırıyor ve hastaların iyileşme şansını azaltıyor.

İLAÇ VE MALZEME KIRTLIĞI KRİTİK SEVİYEDE

Savaş ve abluka Gazze’de ilaç ve tıbbi malzeme stoklarını bitme noktasına getirdi. Temel ilaçların yaklaşık yarısı (%47) tükendi. Tıbbi sarf malzemelerinde ise durum daha kötü; kullanılan malzemelerin %65’i tamamen kalmadı. Bu eksiklikler sağlık çalışanlarının görevini çok daha zorlaştırıyor.

Kanser hastaları ise çok daha büyük bir felaketle karşı karşıya. Kanser için kullanılan ilaçların %64’ü bitti ve kemoterapi gibi tedaviler tamamen durdu. Avrupa Hastanesi ve Gazze Kanser Merkezi tahliye edildiği için, 11 bin kanser hastası artık tedavi olamıyor. Bu hastaların 5 bini acil olarak yurt dışına sevk edilmeyi bekliyor. Ancak, İsrail’in hasta çıkışlarına izin vermemesi bu süreci engelliyor ve birçok hasta hayatını kaybediyor.

OKSİJEN KRİZİ DERİNLEŞİYOR

Gazze’de özellikle yoğun bakım, acil servis ve yeni doğan bölümlerinde kullanılan oksijen ihtiyacı savaş öncesine göre tam iki kat artmış durumda. Fakat mevcut altyapı bu ihtiyacı karşılamaya yetmiyor. Bölgede 34 oksijen istasyonu bulunuyordu, ancak 25’i saldırılarla tahrip edildi. Kalan sadece 9 istasyon ise sınırlı kapasiteyle hizmet veriyor.

Sağlık Bakanlığı, oksijen istasyonlarının tamamen durması halinde sağlık hizmetlerinin felç olacağını vurguluyor. Tüm uluslararası taraflara, oksijen ve diğer tıbbi malzemelerin Gazze’ye girişine izin verilmesi için acil çağrı yapıldı.

GÖRÜNTÜLEME CİHAZLARI YOK OLDU

Tanı ve takip için hayati öneme sahip cihazlar büyük ölçüde zarar gördü. Gazze’deki 19 tomografi cihazından 12’si yok edildi. 7 adet MR cihazı ise tamamen imha edildi. Şu an bölgedeki hastalar MR hizmeti alamıyor. Bu, hastalıkların erken teşhisi ve uygun tedavi için kritik bir eksiklik yaratıyor.

ENERJİ VE JENERATÖR SIKINTISI

Elektrik altyapısının zarar görmesiyle enerji krizi de büyüyor. Bölgede 110 jeneratör bulunmasına rağmen sadece 49’u çalışıyor. Bunlar da sadece acil bakım için kullanılıyor. Yakıt ve bakım ihtiyacı çok yüksek ve kritik seviyede. Enerji olmadan, birçok hayati tıbbi cihaz çalışamıyor. Bu durum hem hastaların hem de sağlık çalışanlarının işini çok zorlaştırıyor.

ÇOCUK ÖLÜMLERİ VE BESLENME YETERSİZLİĞİ

Yetersiz beslenme nedeniyle 60 çocuk hayatını kaybetti. Bu trajedi, savaşın en savunmasız kesimini derinden etkiliyor. Sağlık sistemi çöktüğünde, çocukların ve kronik hastalıkları olanların hayatta kalma şansı çok düşüyor.

YURT DIŞINA SEVK EDİLEMEYEN HASTALAR

Gazze’den yurt dışına tedavi için çıkış izni bekleyen 477 hasta, beklerken hayatını kaybetti. Bu durum, hastaların tedavi şansının engellendiğini ve savaşın sadece askeri değil, aynı zamanda insani bir kriz olduğunu gözler önüne seriyor.

SONUÇ VE ÇAĞRI

Gazze’de sağlık sistemi, süregelen savaş ve abluka yüzünden tamamen çökmek üzere. Hastaneler kapanıyor, ilaç ve tıbbi malzeme kalmadı, oksijen ve enerji krizi yaşanıyor, birçok hasta tedavi olamıyor. Kanser hastaları özellikle büyük risk altında.

Sağlık Bakanlığı, uluslararası kurumlara ve taraflara acilen insani koridorların açılması, ilaçların, tıbbi cihazların ve hastaların bölgeye giriş çıkışlarının sağlanması çağrısında bulunuyor. Bu adımlar atılmadığı sürece, Gazze’de sağlık alanındaki felaket daha da büyüyecek, binlerce insan yaşamını yitirmeye devam edecek.

Gazze’de yaşananlar, bir savaşın sadece cephede değil, hayatın her alanında büyük bir yıkıma yol açtığını gösteriyor. Dünya kamuoyunun bu insani krize acilen müdahale etmesi, Gazze halkının yaşam hakkını koruması için hayati önem taşıyor.

ZAFER ÖZCİVAN – Ekonomist-Yazar – zozcivan@hotmail.com