Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan ciro endeksleri, ekonomideki sektörel hareketliliği anlamak açısından oldukça önemli bir göstergedir. Bu endeks, bir işletmenin mal ve hizmet satışından elde ettiği toplam geliri temsil eder. Ancak ciro endeksi sadece bir gelir tablosu verisi değildir; ekonomik canlılığın, iç ve dış talebin, fiyatların ve üretimin ortak bileşkesi olarak görülmelidir. Çünkü satış fiyatlarındaki artışlar da ciroya yansır; bu nedenle enflasyonist ortamlarda cirodaki artışın reel büyümeyi değil, sadece fiyat artışlarını yansıtma ihtimali de vardır. Bu yüzden ciro endeksleri tek başına değil; üretim, istihdam ve fiyat endeksleriyle birlikte değerlendirilmelidir.

CİRO ENDEKSİNDE YILLIK BAZDA DİKKAT ÇEKİCİ YÜKSELİŞ

Nisan 2025 itibarıyla sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörlerini kapsayan toplam ciro endeksi, bir önceki yılın aynı ayına göre %32,7 oranında artış gösterdi. Bu veri, ekonomik faaliyetin bir bütün olarak hızlandığını gösteriyor gibi görünse de alt sektörlerin performansı bu tabloya daha derinlikli bakmamızı sağlıyor.

Hizmet sektörü, yıllık bazda %42,1’lik bir artışla en yüksek büyümeyi yakaladı. Turizm sezonunun açılması, yurtiçinde tatil ve ulaşım harcamalarının canlanması, özellikle konaklama ve yeme-içme sektörlerinde hareketliliği artırdı.

İnşaat sektörü ise %41,0’lık artışla dikkat çekiyor. Kentsel dönüşüm projeleri, deprem sonrası yapılaşma ve kamu destekli büyük altyapı yatırımları bu artışta etkili görünüyor.

Ticaret sektörü, %34,6’lık artışla hem iç hem dış talepten güç alarak büyümeye devam etti. Ancak bu artışın ne kadarının reel satışlardan ne kadarının fiyat artışlarından kaynaklandığı sorgulanmalı.

Sanayi sektörü, yıllık bazda %22,7’lik bir artış gösterse de diğer sektörlere göre daha düşük performans sergiledi. Bu, özellikle dış talepteki daralma, enerji maliyetlerindeki artış ve üretim kısıtlarıyla ilişkili olabilir.

AYLIK BAZDA DURAKLAMA VE DENGESİZLİK SİNYALLERİ

Aynı veriler aylık bazda ele alındığında tablo biraz daha temkinli yorumlanmalı. Mart 2025’e göre toplam ciro endeksi %0,8’lik sınırlı bir artış kaydetti.

Sanayi sektörü, aylık bazda %1,6 oranında geriledi. Bu gerileme, özellikle ihracata dayalı sektörlerdeki sipariş azalmasından ya da üretim kesintilerinden kaynaklanıyor olabilir. Sanayideki bu düşüş, büyüme açısından risk işareti.

İnşaat sektörü, %0,4’lük hafif bir artışla durağan bir seyir izledi. Mevsimsel etkiler bu sınırlı artışta etkili olabilir.

Ticaret sektörü, %0,3’lük düşük bir artış gösterdi. Enflasyonun yüksek seyrettiği bir ortamda bu artış oldukça sınırlı.

Hizmet sektörü, aylık bazda %7,0 gibi yüksek bir artışla fark yarattı. Bu artış, doğrudan turizm sezonunun açılması ve şehir içi hizmet tüketiminin artmasıyla ilişkili olabilir.

DENGESİZ BİR BÜYÜME VE SİNYAL VEREN SEKTÖRLER

Genel olarak bakıldığında, yıllık bazda güçlü bir artış olsa da aylık bazda yaşanan yavaşlama ve sanayi sektöründeki gerileme dikkat çekiyor. Ekonomik büyümenin sağlıklı olması için tüm sektörlerin dengeli bir şekilde katkı vermesi gerekir. Sanayi gibi üretim temelli sektörlerdeki daralma, uzun vadede istihdam ve ihracat açısından risk yaratabilir. Hizmet ve inşaat sektörlerinde yaşanan büyüme, her ne kadar canlılık gösterse de tüketim ve kamu harcamalarına dayalı bir büyüme modeli, ekonomide sürdürülebilirliği tartışmalı kılar.

TEKNİK NOTLARLA DERİNLİK KAZANDIRALIM

Yıllık değişim, takvim etkisinden arındırılmış değerlerle ölçülür. Bu, yılın aynı ayındaki koşulların daha adil karşılaştırılmasını sağlar.

Aylık değişim, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmıştır. Böylece mevsimsel geçişlerin etkisi bertaraf edilerek gerçek ekonomik eğilimlere ulaşılır.

SONUÇ: SEKTÖREL AYRIMDA DENGE ŞART

Ciro endeksleri, ekonomideki canlılığın izini sürebilmek için güçlü bir araçtır. Ancak gelirin kaynağı kadar, bunun nasıl ve ne kadar sürdürülebilir olduğu da önemlidir. Nisan 2025 verileri gösteriyor ki; hizmet ve inşaat sektörleri kısa vadede ekonomiye güç katıyor ama sanayi tarafında alarm çanları çalıyor. Bu nedenle politika yapıcıların üretim temelli sektörleri desteklemesi, iç ve dış talebi canlı tutacak önlemleri dengelemesi kritik önem taşıyor. Aksi halde, cirodaki nominal artışlar, reel ekonomiye yansımayan bir illüzyona dönüşebilir.

Kaynak: TÜİK

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist-Yazar

zozcivan@hotmail.com